2 Ağustos 2010 Pazartesi

Unutma

Her canlı doğduğunda mutlaka yanında birisi vardır. Daha sonra bir şekilde yanı ya daha kalabalık yada bomboş olur. O canlının yaşam tarzıyla alakalı bişey midir? Yada birşeyleri çok doğru yapıyorda etrafı kalabalık mı oluyor? Yada gerçekten yanlış birşeylere bulaşmış ve artık yalnızlığa mı mahkum olmuş? Çünkü geçmişine bakacak olursak bu sözleri edebilen birisi bahsettiğimiz:

Senden ne bir haber
Ne selam gelir oldu
Yoksa yerim mi doldu?
Yoluna ektiğim sevgi çiçeklerim
Unutulup mu soldu??

Hani kader bizi ayırsa da bir gün
Kalpler bir olacaktı
Yoksa gurbetin o yalan kucakları
Senide mi uyuttu?

Hey hey gidi günler hey!
Yediğimiz içitiğimiz ayrı gitmezdi hatırla
Hey hey gidi günler hey!
Ne çabuk attın o günlerin pabucunu dama

Ayda yılda bir olsa da muhakkak ara
Azıcık zamanından ayır da
"Öldün mü kaldın mı?" diye sor ara sıra
Adımı kalbine yaz beni unutma

Bugün o yüzüne gülen dost sandıkların
Yarın da yanında olacak mı?
İyi günde ne ala, kötü günde firarda
İçin sızlamayacak mı?

Öyleyse sımsıkı sarıl kendine
Özünden başka yola sapma
Seni gönülden seveni el üstünde tut emi
Hatırla daima...

Bu sözleri edebilecek biri, anlamıyorum "nasıl? , nerde?? " hata yapmış olabilir. Artık istediği tek şey: "Ayda yılda bir olsa da muhakkak ara, adımı kalbine yaz BENİ UNUTMA!!!"...

22 Haziran 2010 Salı

Fırtına...

Yağmur,rüzgar, gök gürlemesi ve şimşek dışarıda fırtına var. Bazı yerlere yıldırım düşüyor, bazı yürekleri yakıp yıkıyor. Bazen gürüldeyen gök korkutuyor insanları bazende insanlar korkutuyor insanları. HAYAT bu çok acımasız olabiliyor bazen. Yere düşen her yağmur tanesinin anlamı olduğunu düşünüyorum bazen. Çakan her şimşeğin, esen her rüzgarın... Korkunun bir tanımı olduğunu düşünmüyorum. Bazen deniyorum korku: fırtına mıdır? değil , ölüm müdür? değil , en sevdiğini yitirmek midir? değil... Aslında bunlar bizde korku oluşturan şeylerdir ama tanımı değildir diyorum kendime. Acaba diyorum gökyüzü birşeyden korktuğu için tepki olarak mı şimşek çakması gibi bir tepki veriyor? Acaba diyorum gökyüzü ağlarken gözyaşı olarak mı yağmur yağdırıyor? Acaba diyorum gökyüzü sinirlendiğinde bağırdığı için mi gök gürültüsüne sebep oluyor? Acaba diyorum gökyüzü içindekileri rüzgar olarak mı savuruyor üzerimize? Acaba diyorum... Acaba diyorum... Çıkmazı olmayan açıklaması olmayan sorular beni yıpratıyor ama bir çaresi yok olmadı olmayacak. Herzaman korku olacak, herzaman fırtına olacak, herzaman sevgi olacak...